ihtilalfurkan - Bâkî

Ana Sayfa
Lig TV
Lig TV 2
LİG TV 3
Sitemize Burdan katılabilirsiniz
insan vucudu
Bitkiler
admine ulaşmak isteyenler
iletisim
Ziyaretçi defteri
Sigaranın zararları
Uyuşturucu madde bağımlılığı
Uyuşturucu Maddeler Ve Etkileri:
Uyuşturucu Madde Bağımlılığı:
Uyuşturucu Bağımlılığının Tedavisi
Çocuklarda Öz Güven
Çocuklarda Diş Gıcırdatma
ÇOCUKTA DAVRANIŞ SORUNLARI
Boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri
Kardeş Kıskançlığı
Google Adsense Nedir?
Google Site Doğrulama
ilk Sirada Cikmak
Dinozorlar
Tarih Öncesi Devirler
İstanbul'un Fethi
Atatürk'ün Hayatı
Türk Kurtuluş Savaşı
OSMANLI TARIHI KRONOLOJISI
TARİHİN BAŞLANGICI ve ÇAĞLAR
Büyük (Asya) Hun İmparatorluğu
Osmanlı Devleti duraklama dönemi
GEZEGENLER
Üçgenler
6. Sınıf Matematik
CEBİRSEL İFADELER
MERKEZİ EĞİLİM VE YAYILMA ÖLÇÜLERİ NELERDİR?
PROBLEMLER
AÇILAR
DÖRTGENLER
ONDALIK KESİR
EBOB-EKOK
Atatürk Köşesi
Atatürk'ün okul hayatı
6. sbs Türkçe
Dini Bilgiler
EBRU SANATI
Türk Edebiyatı
Çağatay Türkçesi Edebiyatı
İSTİKLÂL MARŞI
Türk Müziği
Türklerde Bilim
YGS Sınav Skandalı
Türk Soyu
Türklerin Anayurdu
Büyük Ve Küçük Ünlü Uyumu
Orhun Kitabeleri
Türklerde Çini Sanatı
Türklerde Ebru Sanatı
Türklerde Halı Sanatı
Türklerde Hat Sanatı
Türklerde Minyatür Sanatı
Türklerde Tezhip Sanatı
Mehter'in Tarihçesi
Türk Mutfağı
Türk Kahvesi
İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
İslamiyet Sonrası Türk Edebiyatı
Modern Türk Edebiyatı
İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık
İlk Türk Devletlerinin Diğer Devletlerle İlişkileri
Türkler ve İslâmiyet
Türk Evi
Türk Hamamı
Eski Türk Gelenekleri
Eski Türklerde Tanrı İnancı
Türklerde Bayrak
Türklerde Askerlik
Türklerde Okçuluk
Nevruz
ygs sınav sonuçları
Büyük Hun İmparatorluğu
Batı Hun İmparatorluğu
Avrupa Hun İmparatorluğu
Ak Hun İmparatorluğu
Göktürk İmparatorluğu
Uygur Devleti
Avar İmparatorluğu
Hazar İmparatorluğu
Karahanlılar Devleti
reklamlarımız (sadece birine tıklamanız yeter)
Gazneliler Devleti
Büyük Selçuklu İmparatorluğu
Harezmşahlar Devleti
Altınordu Devleti
Büyük Timur İmparatorluğu
Babür İmparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu
Büyük Türk Şahsiyetleri
=> Abdülhak Hamit Tarhan
=> Abdülkadir Merâgi
=> Ahmet Ağaoğlu
=> Ahmet Cevdet Paşa
=> Ahmet Hamdi Tanpınar
=> Ahmet Mithat Efendi
=> Ahmet Vefik Paşa
=> Ahmet Yesevî
=> Akşemseddin
=> Âlemgîr Şah (Evrengzib)
=> Ali Kuşçu
=> Ali Macar Reis
=> Ali Şir Nevai
=> Alp Tegin
=> Alparslan
=> Âşık Veysel
=> Attilâ
=> Aydın Reis
=> Babür Şah
=> Bâkî
=> Balamir
=> Barbaros Hayrettin Paşa
sitemizi nasıl buldunuz
TÜRKLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Bilim Adamları ve Buluşları
Ata Sözleri
Klipler
googleeea5a5ff3bd7d3ea.html
Yeni sayfanın başlığı



 
Bâkî 16.yy Divan edebiyatının ünlü şairlerinden Bâkî (gerçek adı Abdülbâkî Mahmud'dur), 1526'da doğdu. Fatih Camii'nde görevli yoksul bir müezzin olan babası Mehmed Efendi tarafından, çocukluğunda saraç çıraklığına verildi. Bâkî, bu işi bırakıp genç yaşta medreseye girmeyi başararak çağının tanınmış bilginlerinden ders aldı. Medrese öğreniminin yanı sıra edebiyatla da ilgilendi; yazdığı şiirlerle dönemin ünlü ozanlarından Zatî'nin ilgisini çekti, dostluğunu kazanarak söyleşilerine katıldı. Yaşının üstünde bir olgunlukla kaleme aldığı kaside ve gazelleriyle ünü kısa sürede yayıldı. 1554'te Nahcivan seferinden dönen Kanunî Sultan Süleyman'a sunduğu kasidesi padişah tarafından çok beğenilen Bâkî, 1555 yılında hocası Kadızade Şemseddin Efendi Halep kadılığına atanınca, onunla birlikte gitti, bir yıl sonra da İstanbul'a döndü. Şiirden hoşlanmayan Rüstem Paşa'nın ölümünden sonra sadrazam olan Semiz Ali Paşa dönemi, Bâkî için parlak bir dönemin başlangıcı oldu. 1561'de danişmentliğe, 1563'te müderrisliğe atandı. Yıllarca Kanunî Sultan Süleyman'ın koruduğu Bâkî, padişahın ölümünden duyduğu acıyı, Kanunî Sultan Süleyman Mersiyesi'yle dile getirdi. Selim II tahta çıkınca, hemen onun için bir "cülüs kasidesi" yazdı ama, bunun bir etkisi olmadığı gibi, birkaç ay sonra Muradpaşa medresesindeki görevinden de alındı. 1569'da yeniden aynı medresenin müderrisliğine getirildi ve Sokullu Mehmed Paşa'dan destek gördü. Murad III'ün tahta çıkmasından sonra Süleymaniye (1575) ve Selimiye (1576) müderrisliğine getirilen Bâkî, 1579-1585 yılları arasında sırasıyla, Mekke, Medine ve İstanbul kadılıklarında bulundu.1585-1587 yılları arasında Anadolu Kazaskerliği yaptı. 1587'de bu görevden alındı ama, 1590'da aynı göreve yeniden getirildi; üç ay sonra da emekli oldu. 1595'te Mehmed III'ün tahta çıkmasından sonra, şeyhülislam olmak için çok uğraştıysa da bu isteğini gerçekleştiremeden, 1600 yılında hastalanarak öldü. Yeteneğini, bilgisini düzenli bir çalışma yöntemiyle birleştiren Bâkî, daha on dokuz yaşındayken usta bir şair olduğunu kanıtlamıştı. Yaşamı Osmanlı İmparatorluğu'nun görkemli çağında geçen ozanın kaygısız, eğlenceli günlerinin izleri, şiirlerine de yansımıştır. Engin bir din bilgisi olmasına karşın, dinsel konulardan uzak kalan Bâkî'nin şiirlerinin özünü, yaşamın güzellikleri ile bu güzellikleri yitirme duygusu oluşturur. Saray çevresinde konuşulan dili, büyük bir ustalıkla kullandığı aruz vezniyle kaynaştırmayı bilmiş, sözcükleri, dilin doğal yapısını zorlamadan dizeler içinde eritmede başarılı olmuştur. Şiirlerinde coşkunluğa yer vermeyen, durgun ve sessiz bir söyleyişin güzelliğini yakalayan Bâkî'ye verilen Sultan-üş Şuara unvanı, güçlü üslubunun, incelikli imge gücünün yanı sıra, bir bakıma, dile olan egemenliğinden kaynaklanır. O şiirleriyle İran şiiri seviyesini geçmiştir. Kasideler de yazmış olan şairin, Divan'ının büyük bölümünü ses ve söz oyunlarıyla bezediği gazeller oluşturur. Divan edebiyatının en güçlü temsilcilerinden biri olan Bâkî, kendinden sonra gelen birçok şairi etkilemiştir. Divan dışında, Arapça'dan yaptığı çeşitli çevirileri vardır.
 


Günün Fırsatı

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol